Trump'ın Kabinesinde Signal Skandalı

Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemindeki dijital güvenlik açığı, Beyaz Saray’ı ve Washington’u sarsmaya devam ediyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın telefon rehberindeki küçük bir hata, gizli bir Signal grubuna yanlışlıkla bir gazetecinin eklenmesine yol açtı. Olay, hem teknik hem de siyasi yönleriyle ABD tarihinde nadir görülen bir güvenlik skandalı olarak kayda geçti.
Signal Üzerinden Paylaşılan Gizli Bilgiler
Olayın merkezinde, uçtan uca şifreleme sayesinde güvenli sayılan ancak aslında halka açık olan Signal mesajlaşma uygulaması yer alıyor. Beyaz Saray, kurumlar arası hızlı iletişim için bu uygulamayı geçici olarak kullanıyordu. Ancak güvenlik uzmanları, bu tür üçüncü parti uygulamaların devlet düzeyinde kullanılmasının ciddi riskler taşıdığı konusunda uzun süredir uyarılarda bulunuyordu.
Beyaz Saray’daki kritik isimlerin yer aldığı “Houthi PC küçük grup” olarak bilinen Signal sohbeti, savunma stratejilerinin tartışıldığı ve başkan yardımcısından savunma bakanına kadar önemli kişilerin bulunduğu bir platformdu. Bu gruba, gazeteci Jeffrey Goldberg’in yanlışlıkla eklenmesi, tüm güvenlik sistemini sorgulatmaya yol açtı.
Bir E-posta ile Başlayan Zincirleme Hata
Her şey, Ekim 2024’te The Atlantic editörü Jeffrey Goldberg’in Trump kampanyasına gönderdiği bir e-posta ile başladı. Kampanya sözcüsü Brian Hughes, bu mesajı Waltz’a iletti. E-postada yer alan telefon numarası, iPhone’un “kişiler önerisi” özelliği sayesinde otomatik olarak rehbere kaydedildi. Aylar sonra, Waltz yurt dışındaki bir görevdeyken, yanlışlıkla Goldberg’in numarasını Signal grubuna ekledi. Bu hata, gazetecinin üst düzey askeri ve güvenlik yazışmalarına erişmesine yol açtı.
Goldberg, grubun içeriğine sessizce erişip konuşmaları takip etti ve ekran görüntüleri aldı. Haberin The Atlantic’te yayınlanmasından hemen önce, Beyaz Saray’dan açıklama istenmesiyle durum fark edildi ve acil bir dijital inceleme başlatıldı.
Trump Yönetiminin Tepkisi
Başkan Trump, olay sonrası Waltz’ı görevden almayı düşündü, ancak medyanın skandalı büyütmesinden çekinerek bu kararı geri aldı. Waltz’ın kamuoyu önünde hatasını kabul etmesi ve Trump’ın “O iyi bir adam” diyerek desteğini belirtmesiyle olay geçici olarak kapatılmaya çalışıldı. Ancak Trump’a yakın kaynaklar, asıl öfkenin Waltz’ın, Başkan’ın pek hoşlanmadığı The Atlantic editörünün numarasına sahip olmasından kaynaklandığını belirtiyor.
Medyada Büyüyen Yankı
Bu dijital güvenlik skandalı, yalnızca siyasi çevrelerde değil, medya dünyasında da büyük yankı uyandırdı. CNN, NBC, Fox News gibi önde gelen yayın organları haberi manşetlerine taşıdı. Demokrat Parti temsilcileri, bu durumu “ABD tarihindeki en ciddi güvenlik açıklarından biri” olarak nitelendirip Kongre’de soruşturma başlatılmasını talep etti.
Sosyal medyada da #SignalSkandalı ve #BeyazSaraySızıntı gibi hashtag’ler gündemi domine etti. Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Şaka yapıyor olmalısınız" şeklindeki paylaşımıyla milyonlarca görüntülenmeye ulaşırken, konu uzun süre konuşulmaya devam etti.
Sonuç olarak Beyaz Saray, dijital iletişim altyapısını gözden geçirme kararı aldı. Gazetecinin grup içeriğine katılmasının ardından medyaya sızan ekran görüntüleri, sadece ulusal güvenliği değil, devlet içi iletişim disiplini açısından da ciddi endişelere yol açtı.
Ücretsiz haber bültenimize abone olun, Amerika'dan haberiniz olsun!
Amerika'daki Türk topluluğu için güncel haberleri paylaştığımız haftalık haber bültenimize ücretsiz abone olabilirsiniz.
9 Nis 2025
Trump'ın Kabinesinde Signal Skandalı


Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemindeki dijital güvenlik açığı, Beyaz Saray’ı ve Washington’u sarsmaya devam ediyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın telefon rehberindeki küçük bir hata, gizli bir Signal grubuna yanlışlıkla bir gazetecinin eklenmesine yol açtı. Olay, hem teknik hem de siyasi yönleriyle ABD tarihinde nadir görülen bir güvenlik skandalı olarak kayda geçti.
Signal Üzerinden Paylaşılan Gizli Bilgiler
Olayın merkezinde, uçtan uca şifreleme sayesinde güvenli sayılan ancak aslında halka açık olan Signal mesajlaşma uygulaması yer alıyor. Beyaz Saray, kurumlar arası hızlı iletişim için bu uygulamayı geçici olarak kullanıyordu. Ancak güvenlik uzmanları, bu tür üçüncü parti uygulamaların devlet düzeyinde kullanılmasının ciddi riskler taşıdığı konusunda uzun süredir uyarılarda bulunuyordu.
Beyaz Saray’daki kritik isimlerin yer aldığı “Houthi PC küçük grup” olarak bilinen Signal sohbeti, savunma stratejilerinin tartışıldığı ve başkan yardımcısından savunma bakanına kadar önemli kişilerin bulunduğu bir platformdu. Bu gruba, gazeteci Jeffrey Goldberg’in yanlışlıkla eklenmesi, tüm güvenlik sistemini sorgulatmaya yol açtı.
Bir E-posta ile Başlayan Zincirleme Hata
Her şey, Ekim 2024’te The Atlantic editörü Jeffrey Goldberg’in Trump kampanyasına gönderdiği bir e-posta ile başladı. Kampanya sözcüsü Brian Hughes, bu mesajı Waltz’a iletti. E-postada yer alan telefon numarası, iPhone’un “kişiler önerisi” özelliği sayesinde otomatik olarak rehbere kaydedildi. Aylar sonra, Waltz yurt dışındaki bir görevdeyken, yanlışlıkla Goldberg’in numarasını Signal grubuna ekledi. Bu hata, gazetecinin üst düzey askeri ve güvenlik yazışmalarına erişmesine yol açtı.
Goldberg, grubun içeriğine sessizce erişip konuşmaları takip etti ve ekran görüntüleri aldı. Haberin The Atlantic’te yayınlanmasından hemen önce, Beyaz Saray’dan açıklama istenmesiyle durum fark edildi ve acil bir dijital inceleme başlatıldı.
Trump Yönetiminin Tepkisi
Başkan Trump, olay sonrası Waltz’ı görevden almayı düşündü, ancak medyanın skandalı büyütmesinden çekinerek bu kararı geri aldı. Waltz’ın kamuoyu önünde hatasını kabul etmesi ve Trump’ın “O iyi bir adam” diyerek desteğini belirtmesiyle olay geçici olarak kapatılmaya çalışıldı. Ancak Trump’a yakın kaynaklar, asıl öfkenin Waltz’ın, Başkan’ın pek hoşlanmadığı The Atlantic editörünün numarasına sahip olmasından kaynaklandığını belirtiyor.
Medyada Büyüyen Yankı
Bu dijital güvenlik skandalı, yalnızca siyasi çevrelerde değil, medya dünyasında da büyük yankı uyandırdı. CNN, NBC, Fox News gibi önde gelen yayın organları haberi manşetlerine taşıdı. Demokrat Parti temsilcileri, bu durumu “ABD tarihindeki en ciddi güvenlik açıklarından biri” olarak nitelendirip Kongre’de soruşturma başlatılmasını talep etti.
Sosyal medyada da #SignalSkandalı ve #BeyazSaraySızıntı gibi hashtag’ler gündemi domine etti. Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Şaka yapıyor olmalısınız" şeklindeki paylaşımıyla milyonlarca görüntülenmeye ulaşırken, konu uzun süre konuşulmaya devam etti.
Sonuç olarak Beyaz Saray, dijital iletişim altyapısını gözden geçirme kararı aldı. Gazetecinin grup içeriğine katılmasının ardından medyaya sızan ekran görüntüleri, sadece ulusal güvenliği değil, devlet içi iletişim disiplini açısından da ciddi endişelere yol açtı.
Ücretsiz haber bültenimize abone olun, Amerika'dan haberiniz olsun!
Amerika'daki Türk topluluğu için güncel haberleri paylaştığımız haftalık haber bültenimize ücretsiz abone olabilirsiniz.
Ücretsiz haber bültenimize abone olun, Amerika'dan haberiniz olsun!
Amerika'daki Türk topluluğu için güncel haberleri paylaştığımız haftalık haber bültenimize ücretsiz abone olabilirsiniz.
Trump'ın Kabinesinde Signal Skandalı
9 Nis 2025


Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemindeki dijital güvenlik açığı, Beyaz Saray’ı ve Washington’u sarsmaya devam ediyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın telefon rehberindeki küçük bir hata, gizli bir Signal grubuna yanlışlıkla bir gazetecinin eklenmesine yol açtı. Olay, hem teknik hem de siyasi yönleriyle ABD tarihinde nadir görülen bir güvenlik skandalı olarak kayda geçti.
Signal Üzerinden Paylaşılan Gizli Bilgiler
Olayın merkezinde, uçtan uca şifreleme sayesinde güvenli sayılan ancak aslında halka açık olan Signal mesajlaşma uygulaması yer alıyor. Beyaz Saray, kurumlar arası hızlı iletişim için bu uygulamayı geçici olarak kullanıyordu. Ancak güvenlik uzmanları, bu tür üçüncü parti uygulamaların devlet düzeyinde kullanılmasının ciddi riskler taşıdığı konusunda uzun süredir uyarılarda bulunuyordu.
Beyaz Saray’daki kritik isimlerin yer aldığı “Houthi PC küçük grup” olarak bilinen Signal sohbeti, savunma stratejilerinin tartışıldığı ve başkan yardımcısından savunma bakanına kadar önemli kişilerin bulunduğu bir platformdu. Bu gruba, gazeteci Jeffrey Goldberg’in yanlışlıkla eklenmesi, tüm güvenlik sistemini sorgulatmaya yol açtı.
Bir E-posta ile Başlayan Zincirleme Hata
Her şey, Ekim 2024’te The Atlantic editörü Jeffrey Goldberg’in Trump kampanyasına gönderdiği bir e-posta ile başladı. Kampanya sözcüsü Brian Hughes, bu mesajı Waltz’a iletti. E-postada yer alan telefon numarası, iPhone’un “kişiler önerisi” özelliği sayesinde otomatik olarak rehbere kaydedildi. Aylar sonra, Waltz yurt dışındaki bir görevdeyken, yanlışlıkla Goldberg’in numarasını Signal grubuna ekledi. Bu hata, gazetecinin üst düzey askeri ve güvenlik yazışmalarına erişmesine yol açtı.
Goldberg, grubun içeriğine sessizce erişip konuşmaları takip etti ve ekran görüntüleri aldı. Haberin The Atlantic’te yayınlanmasından hemen önce, Beyaz Saray’dan açıklama istenmesiyle durum fark edildi ve acil bir dijital inceleme başlatıldı.
Trump Yönetiminin Tepkisi
Başkan Trump, olay sonrası Waltz’ı görevden almayı düşündü, ancak medyanın skandalı büyütmesinden çekinerek bu kararı geri aldı. Waltz’ın kamuoyu önünde hatasını kabul etmesi ve Trump’ın “O iyi bir adam” diyerek desteğini belirtmesiyle olay geçici olarak kapatılmaya çalışıldı. Ancak Trump’a yakın kaynaklar, asıl öfkenin Waltz’ın, Başkan’ın pek hoşlanmadığı The Atlantic editörünün numarasına sahip olmasından kaynaklandığını belirtiyor.
Medyada Büyüyen Yankı
Bu dijital güvenlik skandalı, yalnızca siyasi çevrelerde değil, medya dünyasında da büyük yankı uyandırdı. CNN, NBC, Fox News gibi önde gelen yayın organları haberi manşetlerine taşıdı. Demokrat Parti temsilcileri, bu durumu “ABD tarihindeki en ciddi güvenlik açıklarından biri” olarak nitelendirip Kongre’de soruşturma başlatılmasını talep etti.
Sosyal medyada da #SignalSkandalı ve #BeyazSaraySızıntı gibi hashtag’ler gündemi domine etti. Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Şaka yapıyor olmalısınız" şeklindeki paylaşımıyla milyonlarca görüntülenmeye ulaşırken, konu uzun süre konuşulmaya devam etti.
Sonuç olarak Beyaz Saray, dijital iletişim altyapısını gözden geçirme kararı aldı. Gazetecinin grup içeriğine katılmasının ardından medyaya sızan ekran görüntüleri, sadece ulusal güvenliği değil, devlet içi iletişim disiplini açısından da ciddi endişelere yol açtı.